Çifte Kutlama:)

3 yorum
Mutlu bayramlar ve mutlu yeni yıllaaaaarrrr..


Canım Edison

0 yorum
Evin neredeyse bütün ışıkları açıkken (evet korkuyorum) kesilen elektrik bastırdığım paranoyak kişiliğimin ortaya çıkmasına sebep oldu sanırım:)Tam da alışmışken korkusuz, başından dökülen kaynar susuz yaşamaya bana yapılacak şey miydi bu?Telefonun ışığıyla mum ararken elektrikleri eve giren birinin kestiği düşüncesi geliverdi aklıma:)Gülüyorum çünki şimdi komik geliyor:)Ha şimdi kesilse gülmem, bir anda sus pus olurum o ayrı:P
Mumu bulmakla iyi mi ettim kötü mü bilmiyorum.Gölge yapıyor gereksiz.Hiç gerek yok hem de hiç.Gölgeme ısınamadım.Sevmem oldum olası.Elimden gelse gölgesiz yaşayacağım.Redkiti takdir ederim hep bu sebepten.
Gölgemle karşılıklı birbirimizle dalga geçerek bir sigara içtik.Sonra redkit oldum ben.Elektrikler geldi..

Uçan Çalar Saat

8 yorum

Kullanmayı düşünmek bile ürkütücü geldi.Bunu düşünen beyni takdir mi etmeli lanet mi okumalı kararsız kaldım.Ertelemeyi imkansızlaştırmak için ellerinden geleni ardlarına koymayacaklar.Sanırım bu bir başlangıç.
Bu alet kullanımına ilişkin çeşitli teoriler geliştirdim.Baş ucumuza koyduğumuz saat ya da telefonu yine aynı yerde tutmamız lazım.Bu uçan saat çalmaya başladığı anda zaten otomatik olarak ertelemeye ya da kapatmaya alışmış bünye telefona/saate uzanmayacak mı?Çalanın elimize aldığımız meret olmadığını anladığımızda uçan saate fırlatmalıyız.Ya da baş ucumuza terlik (ekstra yastık da olabilir) koymaya alışmalıyıs.Terliğe mıknatıs sarıp sarmalayıp fırlatırsak hedefi 12den vurmamız kolaylaşmaz mı?(terlikle uçmaya devam ettiğini düşündüm bir an:))
Bu aletleri tasarlayan insanların yaratıcılığının sınırını kestiremiyorum.Hedef kitlesi olarak organize olmalıyız.

Hayatınnn Tadıııı..

6 yorum
Coca cola cennete erişimimizi sağlayacakmış.Yanlış anlamadıysam bir yıllık cola çıkacakmış o mukaddes kapakların altından.Bu şanslı insan ben olmasam bile bu bir dileğimin gerçek olabileceği ihtimalini gösterdiğinden dolayı pek bir mutlu, pek bir kıpır kıpırım.
Reklamı gördüğüm andaki tepkim ilk defa havai fişek gören insanın tepkisinin tıpatıp aynısıydı.Gözlerim kocaman oldu, etrafımda bir ışık kümesi belirdi.Kanatlarım falan da çıktı.Şimdi o kişi ben olmasın da kim olsun.Kanatlarım bile var.Gerçekten..
Bir de birşey daha istiyorum.Coca cola bundan sonraki kampanyasında bir kişinin evine çeşme yaptırsın.Sürekli cola aksın.Başka da birşey istemiyorum.Stop..

Bugün Günaydın Dememiştim!

2 yorum
Lay lay lom bir post değil bu!Baştan söleyeyim, seçiminizi ona göre yapın..
Sabah saatlerinden başlayarak karşılaştığınız tüm tanıdık yüzlere selam vermenin önemini kavradım bugün.Hergün yapılması gereken bir eylemmiş bu.Gülümsemeye yetecek bir olay olduğunun farkındaydım ama bugün aksatmamak gerektiğini kazıdım beynime.
Geç kaldığım sabahlarda karnımı doyuran simitçi amcama bugün günaydın dememiştim:( Öğleden sonra onu kaybettiğimizi duydum.
Selamlaşamadığım her sabah için günaydın..

Bu Sabah Bir Mucize Oldu

7 yorum
Benim başıma gelmez sanırdım.İnancım var artık mucizelere..
Her sabah şu monoloğu gerçekleştiririm.
"Allahım nolursun bir saat daha uyuyayım.Yalvarırım.(Yalvaracağına kalk hazırlan.Geç kalıyosun.)"
Ya da çok çok çok daha fazla uyuma, yatağa yapışma isteği varsa;"Allahım yalvarırım bir mucize olsun ve şu an cumartesi sabahı olsun.Yapabileceğini biliyorum.Herkes için cumartesi olsun.ı ıhh!"
İşte bu sabah oldu bir mucize.7:00 da çalan saatimi erteledim.Sonra da bir risk alıp ertelemeyi de kapattım.7:35 te kendi kendime uyanıp yine repliklerime başladım.Derken henüz uyanmamış beynim çalıştı(bu da bir mücize(mücize değil mucize(parantez içi parantez içi parantez))).Ve telefonumun saatini bir saat geri almadığım aklıma geldi.O uykulu gözlerim nasıl pörtledi sevinçten:) Bir beş dakika mutluluktan uyuyamadım.Sonra inanılmaz bir huzurla uyudum.Bugünümün ikinci 7:35 inde kalktım lütfederek.
Artık benim hayatımda da mucizeler oluyor.İnanıyorum..

İtiraf

2 yorum
Karşısındaki insanı dakikalarca dikkati dağılmadan dinleyebilen insanlara şaşıyorum.3-5 dakikadan sonra duymamaya başlıyorum.Tabi ki bu konuşmanın gidişatına da bağlı.Ama dinliyor gibi görünebiliyorum.Ciddiyetimi hiç bozmadan aynı görüntüde kalabiliyorum.Bu da bir yeti bence(saçmalamanın yanında bu meziyetimi de keşfettim şu anda).Bu da insanlara devam etme cesareti veriyor.Konuşan kişinin mimiklerine bağlı olarak kafa sallıyor, hı hı diyor ya da gülümsüyorum.
Sonuçta ben dinlenmiş bir beyinle hayatıma devam ediyorum.Diğer kişi de ilgi görmenin verdiği mutlulukla yanımdan ayrılıyor.
Azcık sussalar buna hiç gerek kalmayacak ama..

Kaz besliyorum

0 yorum
Karnımdaki kazlar kalbimi didiklemekle meşgul.
Kovamadım gitti şunları.Midemden beslenemedikleri zaman gagalarını uzatıp açlıklarını kalbime rahatsızlık vererek anlatıyorlar.Bu sırada kafaları göğüs kafesime çarpıyor.Tok tok ses çıkıyor dışarıya.
Sonra böbreklerimin üzerinden boynuma doğru uzanıp damarları gagalarının arasına alıyorlar.Sırtımdaki kasları sağa sola sallıyorlar.Fırlatıp atıyolar sonra kopardıkları parçaları.
İmdaaakkkk...

Rahatsızım

6 yorum
Dolgunun yenilenmesi gerektiğini söyleyip mıncıkladığı dişin iki ay sonra ağrımaya başlamasına sebep olan dişçiden, özenle seçilen perdeleri uzunluğundan daha kısa yapan perdeciden, hastayı kendi keyfine göre(hastanın durumuna göre değil de)taburcu eden ya da yatıran doktordan, son kullanma tarihi geçmiş ürünleri satan marketten, sürekli beni takip eden tezgahtardan, dilencilerden (özellikle göz çevresinde tek kırışıklık olmayan), yolda omzumu kırma teşebbüsünde bulunan insansılardan, sevdiğim şarkıda müziği değiştiren herkesten..nefret ediyorum.
P.s. Bu kadar az olmasa gerek bu liste:)

BademCİK Minik Dev

3 yorum
Bademciklerim ceviz büyüklüğünde..
Cik eki yakışıksız bu durumda.Badem kalsalarda yeterli olurdu.Büyüyünce daha çok mikroptan koruyacaklarını mı sanıyorlar?
Topladıkları bakteri, virüs v.s. orda bir komünite oluşturdular.Özgürlüklerini ilan ettiler.Köprüler, binalar kurdular.Tren yolları, hava alanları var.Şu anda da metro inşaatına başladıklarından şenlikler düzenliyorlar.Davullu zurnalı.Halay çekiyorlar.
En yakın zamanda bir hava saldırısıyla imha edeceğim o kenti.Sonrasında da o toprakları ortadan kaldıracağım.
Cik ekinle vicdanımı rahatsız edemezsin bademcik.Aldıracağım seni.Çekirdekçik olarak devam et hayatına.Kabak çekirdekçiği..
p.s.Bademciklerimi bir kavanozda bana verirler mi acaba?Saklasam!!

Hayatımın En Güvenli Yemeği

4 yorum
Çocukluğumdan beri her balık ziyafetimizin 7/10 u hastanede sonlanmıştır.Hastaneye geberecek kıvama gelmeden gitmeyen ben, bu ziyafetlerin sonunda bademciklerinde çıkarılmak üzere bekleyen kılçıkla trajikomik bir olayın zavallı kahramanı olmuşumdur.
Bir defasında da acil servise iki gün bademciklerimi mesken tutan patlamış mısır kabuğu sebebiyle uğramıştım.Seksen çeşit aletle bademciklerimi zıp zıp zıplatan doktor sorunun kaynağını göremeyince ertesi gün burnumdan bir aletle girip göremediği noktalara bakacağını söyleyince hayatıma kabukla devam etmeye karar vermiştim.(Ama iki gün sonra kabuk beni terk etti:))
Geçenlerde öğle arasında yemekte balık olduğunu görünce bu anlattıklarım ve geri kalan benzerleri gözümün önünde canlandı.Yine aç kalacağımı düşünürken masama gelen KBB uzmanı ile gözlerim parladı.Balığımın kuyruk kısmını (yine de tedbiri elden bırakmadım) doktorun karşımda oturmasının verdiği güvenle yedim.Bir dahaki sefere cımbız benzeri aleti yanında getirmesini isteyeceğim.Hepsini yerim belki o zaman:)

transparan

0 yorum

Okunduğu gibi yazılmak ya da yazıldığı gibi okunmak.
Ağızdan çıkan sözün temsili kişilik değil midir?Kişiliğin reklamı da sözlerimizdir.İkisinin ayna görüntüsü birbiriyle örtüşüyorsa buna transparan denir.
Bir insanın içinden geçeni olduğu gibi, gerekirse patavatsızca söylemesini istemek çok mu lüzumsuzcadır.İstemeyi bırakın bunun için yalvarır hale geleceğimi hissetmenin sıkıntısı içerisindeyim.Bir de korkusu.
Bu transparanlık diye tanımlayabildiğim özelliğinin olmayışı yüzünden ne kadar sahte, yapay dialoglar yaşanıyor.Zoraki gülümsemeler, yalancı sevgi gösterileri, uyduruk ilgilenmeler...Bendeki tek sonuç artık kusma isteği..
Kabuğuma çekileceğim.Olacağı bu.Kızdırmayın..

beyaz papatyalı yeşil çorap ve kola

3 yorum
Başlıktan çorabımın üzerine kola döküldüğü gibi birşeyler zırvalayacağım sanılmasın..
Bu iki nesnenin stokları tükenmek üzere.Aralarındaki tek bağ budur.İnsanların kendilerine de manyakça gelen saplantıları olabilir.Evet benim kola ve papatyalı yeşil çorap saplantım var.Kola saplantım gayet normal geliyor.Sonuçta ben sigara bağımlısı olduğum gibi kola bağımlısıyım.Burda fizyolojik bir takım olaylar söz konusu.Yapabileceğim hiçbirşey yok inanın.
Ama çorap olayına psikolojik bir takım durumlar hakim.Bunu çözebilmiş değilim henüz.Sonuçta çözmesem de kimseye bir zararım yok.Kendim dahil.Giderim sakin sakin papatyalı yeşil çorap bulup alıp çekmeceme koyarım.
Buzdolabımda en az bir litrelik kola, çekmecemde en az 2 adet sağlam beyaz papatyalı yeşil çorap olmadan geçmez bu ömür..

mıyiivkk..

2 yorum



Pozumu vereyim sonra mıyklarım..

Ramazan pidesi ve güllaç..

0 yorum
Nemn nemn nemmnn..
Pide almaya gittim ben.İftara bir saat kala.Hayaller kurdum gitmeden..Sıcacık olacaktı, çıtır çıtır olacaktı, en güzel en lezzetli pide benim pidem olacaktı.Çıkınca da en çıtır ve en susamlı kısımlarından didikleyecektim.
Yola çıktım.Caddeden değil de sokaktan gideyim sakin sakin dedim.İki bina sonraki sokaktan bir kadın çıktı.Kesin benim taş fırınıma pide almaya gidiyor bu dedim.Hızlandım.Çünki sıra olacaktı muhtemelen.Yavaş yavaş çaktırmadan ıslıklar çalarak hızımı arttırdım.Kadını geçtim.İçimden nihahhaaaa dedim.
İkinci sokağı geçtikten sonra bir apartmandan eşofmanlı bir velet çıktı.Terlikle.Bu önemli bir ayrıntı.Annesi buna kesin git çabuk koş pide al dedi.Eğer bilmem kaç dakikada alırsan sana psp alacağım dedi.O yüzden terlikle çıktı bu çocuk aceleyle.Nasıl da hızlı yürüyor terliklerine rağmen.Bir daha pide almaya gittiğimde koşu ayakkabısı giymeliyim.Neyse ben bu çocuğu da taş fırının olduğu caddeye dönüşte geçtim(nihahaha).
Döner dönmez 23 kişilik bir kuyrukla karşılaştım.SICAK PİDE KUYRUĞU!!!Girdim efendi efendi sırama beklemeye koyuldum.Ha bu arada kadın ve çocuğu bir daha görmedim.Çünki bu gibi sıralarda arkama bakmayı sevmem.Benden 10 kişi kadar önde olan renkli gözlü pis mendebur kadın gibi bir insan değilim.
Ne bakıyorsun arkalara?10 dakika önce sen de burdaydın.Şıllık.
Fakat fakat çok güzel birşey oldu.Birkaç dakika sonra arkama gelen adamın çocuğunun bacaklarım etrafında dönmesiyle sırada beklemek birden eğlenceli hale geldi:) Pek de şirindi velet.5-6 turu tamamladığında bacaklarım etrafında babasına denk geldiğinde "sıra bize geldi mi?" sorusunu kaç kere sordu hatırlamıyorum.
Veeee sıra bize geldi.Pidemi hevesle aldım ama değil yemek poşetten gelen buharlarla yanan ellerimle doğru düzgün tutamadım bile.Olsun sıcacık,çıtır çıtır ve en susamlısıydı benim pidem:)

Ha bir de güllaç..Güllaç apayrı bir konu..11 ay onun için beklerim..

tebdil-i mekan

0 yorum
Ferahlık bunun neresinde..

sakinimsi..püskürür gibi..

0 yorum
Yeterince sakin kalırım, aklı başında hareket eder, işveli cilveli sokak kızları gibi olurum diyordum burda.
Yerinde ve zamanında laf edermişim küçükken.Boyumdan büyük.Büyüdükçe sessizliğimi koruyamamaya başladım sanırım.Doğru zamanları bulamama sıkıntısı gelişti.Laflarım da boyumla doğru orantılı olarak büyümedi sanki.Sankimsi(bu da güzel bir kelime oldu).Patavatsızlıktan hallice bir yapım oldu.Daha büyüyünce patavatsız olacağım.Pilotlukta falan da gözüm kalmadı zaten.
Benim bu başlıkta demek istediğim asıl konu blogun başlığına kimi zaman sadık kalamayacağımı söylemekti.3.post ile zaten anlaşılmıştır mevzu.Zaten hiç inanılmamıştır mı yoksa(kikiiikiiki)?İşte benim paylaşımım budur.Püskürür gibi.Aklına gelen ilk kelimeden başlayıp devam etmek.En sağlıklısı.Her türlü hastalık içine atmaktan doğarmış.O halde bir blogun insan sağlığına faydaları anlatmakla bitirilemez.Şifalı bloglar türemeye başlar diye korkmuyor değilim.
Yeter bu kadar saçmaladığım.En kötü saçmalamam bu olsun diyeyim de yavaş yavaş toparlayayım artık.Sanırım bi anda toplamalıyım..
ÇOTT..

Neden..

2 yorum
Şöyle..
Paylaşmak isterim.İstemeyi bırak yerimde duramam paylaşmadan.İki el boğazıma yapışmış gibi hissederim kendimi.Paylaşamadıkça o iki el beni havaya kaldırmaya başlar.Nefessiz kalırım.Burayı nefessiz kaldığım zamanlarda kullanmayı düşünüyorum.Bu demek değil ki yaşadıklarımı yazıp çizeceğim.Hayır..Günlük tutmayı beceremedim hiç.
Peki neyi mi paylaşacağım?Kelimelerimi, düşüncelerimi, uydurmalarımı, abartmalarımı, esintilerimi, üptürüklerimi, püsürümü, öncekini, onu, bunu, şunu..
Sıkılana kadar yazacağım..Sıkılana kadar okunsun..
...its been a while-staind..

Giriş..

5 yorum
Bir başlangıç yapmak lazım..
Giriş, gelişme ve sonuç lazım..
Bütün bu bölümlerin bi kişilikleri vardır.Giriş sen gerginken, ellerin ayakların buz kesmişken gizlice seni izler.Sinsi sinsi sırıtır.Şu an bana güldüğünü duyar gibiyim.Gelişme sigara üstüne sigara yakar.Heyacanlıdır.Çok sevimlidir.Birtanedir. Sonuç içlerindeki en karizmatik olandır.Güneş gözlüklerinin üstünden eli cebinde bakan ağır kişidir.
Herşeye bi şahsiyet yüklememek lazım.Bağlılık getirir.
...all is full of love-björk..