Bir Halüsinasyonun Getirdikleri

3 yorum
Adım kadar eminim diyerek söze başlayacaktım ama hafızama güvenmediğimden dolayı binbir tereddütteyim.Adım kadar emin değilim ama geçen haftalarda İstanbul'dan sonra Antalya, Alanya ve Kemer'de Redd konseri olacağını gördüm nette gezerken.27 Temmuz Antalya, 28 Temmuz Alanya ve 29 Temmuz Kemer'de olmaları gerekiyordu.Bu konser haberini görür görmez arkadaşıma dedim ki "Arkadaşım arkadaşım Kemer'e Redd konserine gidelim mi?"."Mutlu olmak için nınıınıınııı mı?" dedi."Arkadaşım arkadaşım yazıklar olsun senin müzik bilgine ama evet onlar" dedim.
Cumartesi günü akşamı Olimpos'tan yola çıkıp Antalya'da konakladıktan sonra pazar günü Kemer yolundaydık.Migren tipi baş ağrısı, iki günlük beden yorgunluğuna rağmen attık kendimizi Kemer'e.Peki nerdeydi bu Kod Bar?Ona buna sorduktan sonra saçma sapan tariflere ve hissiyatımıza göre bir kaç bar gördük.Bar barı tanımaz mı?Tanır dedik.Bir dövmeli hödük amcaya sorduk.Dialoga bakın şimdi.
-Pardon iyi akşamlar Kod Bar diye bir yer arıyoruz.
-Kol Bar var.O da burası.
(Cool Bar demek istiyor amcam.)
-Kol değil Kod Bar arıyoruz biz.Ke Oo De.Redd konseri varmış orada.
-Ret?
-Redd.Bir Türk grubu.
-Türkü bar arıyorsanız siz bilmem neresi var.Orası güzeldir.
-Yok türkü bar aramıyoruz.Teşekkürler.
Kaçtık amcanın yanından.Bir iki adım sonraki mekanın önündeki gençlere yöneldik.Bunlar genç bilirler konser dedik.
-İyi akşamlar.Kod Bar varmış burda.
-Kod baaarr.Yok burda öyle bir yer.Siz nasıl bir eğlence yeri arıyorsunuz?Yardımcı olayım size.Canlı müzik var burda.
-Yok sağolun.İyi akşamlar.
Aradık taradık ne Kod Bar bilen var ne konser.Arkadaşım yenilgiye dayanamaz.Sen iki haftadır bunu bekliyorsun.Bulacağım ben konseri dedi.Yılmadı.Kemer turu yaptıktan sonra evimize dönmeye ikna ettim zar zor.Mutlu olmak içiiiinn sevmek içiiinnn dedik döndük.Beraber başka şarkılarını söyleyemiyorduk çünki.Olsun bir dahaki sefere çalıştırırım arkadaşımı.
Canlı dinleyemedik ama seviyoruz hala Redd'i.

Den(s)iz

5 yorum
Lise zamanlarımda bir kuşumuz vardı:Deniz..Antalya doğumlu, buranın denizine yakışır mavi renkte.İsmi rengine uyumlu.Eve geldi hopladık, sevindik, güldük, eğlendik..Rahat rahat bahçede gezmesi için kanatlarını kesmiştim ucundan.Hala da bunu onun iyiliği için yaptığımı iddia ederim.Bütün evi kendine bağladı.Evde tüm gün boyunca onun ötüşü hatta zamanla sözleri dinlenir oldu.Ona saygı gösterdik.Ağzımızdan lokmalarımızı kaçırmaya çalışmasını bizi öpmek istiyor olarak değerlendirdik.Meğer sadece kendi karnını doyurmaya çalışıyormuş.
Gün geldi aile büyükleri kuşların hastalık yaptığına dair duyumlar aldı.Deniz'le oturduk konuştuk.Emekli etmeye evden ayrılmasına karşılıklı ağlaya ağlaya karar verdik.Bir süre açıkta kaldı Deniz.Sonra tekrar ev kuşu olarak sıradan yaşamına geri döndü.Hastalık yapıyordu oysaki tüm sevimliliğine, tüm kendini sevdirme çırpınmalarına rağmen.Anladık ki diğer sahipleri durumun farkında değil.Kandırdı Deniz ahaliyi.Sonra duyduk ki anlaşamaması beklenen evin köpeğiyle pek bir samimi olmuşlar.Deniz bu dedik.Köpekle de dost olur, timsahla da..
Gözümüzde bir kuş olarak kaldığı zamanlarda ölseydi ne hastalık yapıyor diye evden gönderilirdi ne de kurtla köpekle dost olurdu.Gözden düşmezdi.

Erkek Hemşire Kavramı

3 yorum

Tdk ya da Sağlık Bakanlığı bu XY versiyona yeni bir isim bulana kadar "erkek hemşire" isimlendirmesi yapışıp kalacak yeni çalışanların üstünde.İzlediğim(tvden) kadarıyla pek memnun görünüyorlar işlerinden.Hastaların istediği sadece güler yüz olunca onlar da durumdan gayet memnun görünüyorlar şimdilik..

Bu görev aşkıyla yanan gençlerin varlığına inanılmaz sevindim.Böylece hemşireler çalışma ortamlarında karşı cinsten insanlarla bir arada olup biraz olsun iç çekişmelerinden vazgeçebilecekler.Hiçbir meslek grubunda bu kadar hem cins birarada bulunmaz.Kadınlar arası olası problemler sık sık yaşandığından, aralarındaki sürtüşmeler de hem hastalara hem de biz diğer hastane çalışanlarına yansır.

Yalnız şöyle birşey gözümden kaçmadı:Yeni XY hemşirler kendilerini çabuk kaptırmışlar işlerine.Şöyle ki; yapmamaları gereken işi bile üstlendiklerini (gayet doğalmış gibi) haberin tam son karesinde, görüntü uzaklaşırken yakaladım.Evet bayan meslekdaşlarından öğrenecekleri çok şey varken yanlış olanı kapmışlar bile..Ama prosedürleri tam kavrayamamışlar sanırım hemşirler.Hemşire odasında almış kalemi eline hasta tabelasını (hastanede uygulanacak ilaçların günlük yazıldığı resmi(!!) evrak) bir güzel dolduruyordu XY.Ne haddine diyorum.Ah olacaktım ki müfettiş anında bu görüntüden yola çıkarak gerekli işlemleri yapardım bu arkadaş için.Bu senin işin değil canımın içi.Hastanın kullanacağı ilacın kararını alma riskini nasıl alabiliyorsun hele ki meslekte yeniyken..

Tamamdır olmuşsun sen..

Olmuşsun sen de hemşire..

Gün ay ay ay ay dın

6 yorum
Sabah 8:30 gibi işte olmam gerekiyor.Yani kimseden bir ses çıktığı yok ama kimseden ses çıkmıyor diye abartmanın bir anlamı da yok.8:30 gibi kapıdan girsem şöyle salına salına imzamı atsam pek havalı oluyorum.Bu saati geçirdiğimde şöyle bir sağa sola bakıp direkt eczaneye koşuyorum.Ben geldiğimde sorumlu olduğum tek üstüm benim bölgemde çoktan ikamet etmiş olup da çayını içiyor olunca günaydııınnn diye çığırılmıyor haliyle.Günaydın diye mırıldanılıyor.
Bu saatte işte olabilmek için de 7:45 te kalkılınca çok rahat yetişiliyor.Kim sabahları saati kapatıyorsa çok fena kızıyorum artık ona ama.Beni geçtim ruhum bile duymuyor sesi...
Birkaç haftadır bir haller musallat oldu bana.8:10 da, 8:15 te uyanıyorum.İlk ağzımdan çıkan kelimeler de(farklı günlerde) hatırladığım kadarıyla şunlar:
"Haydaa!"
"Ya ne alakası var şimdi!"
"Kız sen manyak mısın?Biraz oynak mısın?" Bunu nerden duydum, neden söyledim hiçbir yorumum yok.
"Tövbe estafurullaaahh." Zihnim açılınca en çok buna güldüm.
"Ulan!"
"Çalmadı yine bu!"
"Koşşş."
Hakikaten ne sebeple bunları söylediğimin bilincinde değilim.Ama çıktı bunlar ağızdan.

Bir Sus! Anla İlk Önce

9 yorum
Bu aralar işteki molalarımı birkaç gün önce işe yeni başlayan diyetisyen bayanla geçiriyorum.Bugün sevgilisinin onu almaya gelmesini beraber beklemek üzere kantine doğru yürürken bir araba arkadaşımın üzerine doğru sürdü.Aman E'cim dikkat et demeye kalmadı çığlıklar eşliğinde yamuk bacak hareketleriyle fıydırdı(adeta fıydırdı evet).
Sinirlenince 185 deli gücü ve cesaretine sahip olan bünyemde saklı gizli kahraman "Süper Tukinyaaaaaa" vücudumdan pörtleyiverdi.Sürücüye doğru sol eline spastikmiş gibi kaldırarak, "Ne yapıyorsun seeeaaaaannnnn!Oooaarrrgggggg" diye haykırdı.Sürücü sırıtınca "Terbiyesiizz!" diye ekledi.
Sonra E'nin "Aaa.İnte sevgilim o benim." demesiyle tekrar gömüldü bedenime S(üper)T(ukinya).Adeta sindi.Benim onu azarlamama fırsat bırakmadan kayboldu ortadan olayın rezilliğini üzerimde bırakarak.
Bir arkadaşın sevgilisiyle tanışma part XXVI yine aynı rezil sonlardan biriyle noktalandı o anda benim için..

Bir Düğünden Hafızada Kalanlar Dialoglar

5 yorum
E:Yanımıza makyaj malzemesi alacağımıza off alsaydık ya..Offf yaa!
Kır düğününde olası sorunlardı bunlar ama E haklıydı.

E:Alın şu telefonlarınızı çantamdan.Çanta kapanmıyor.
İnte:İnsan daha büyük bir çanta alır,ver yaa elimde taşırım ben.
E yine haklıydı.Çünki ben ve G nasıl olsa birimiz çanta alır yanına diye bir diğerimize güvenmiştik.

E:Ebeni yaa!
Çakmağı yakamamıştı esintiden.

İnte:Bir oynak olamadık.
E:Valla yaa üff..
Gecenin sorunlu tipi E gibi görünüyor.

G:T' lara geç gitsek olmaz mı yaa?
İnte:Geç gitsek olmaz da, hiç gitmesek olur.

İnte:G topuğum çamura girdi ulen.
G:Çek çek benim ki de girdi.
Görülen o ki şıkırdak da giyinemiyoruz.

İnte:Bu dj ne ....... (bip var burda) çalıyor.
G:He yaa.Sen olucaktın ki dj.
İnte:Bir cd hazırlayıp verseydik şu gariban .....'ye.

İnte:Dışardan gören aman ne hanım kızlar, pek de kibarlar der bir de konuşmayı duysalar.

E:İnte yaa kimse yemiyor birşey.Ben acıktım.
İnte:Ya boşver.Başlayalım biz.İçmiyor da kimse birşey yalnız.
E:Söyleyelim mi ki garsona?
İnte:Bakar mısınız?

Arkadaşlarımız gelir.Bizden birinin yanında sevgilisi ve sevgilisinin bir arkadaşı.G kendinden gayet emin o "bir arkadaş" dediğim şahısa;
G:Aaaa merhaba!Siz T'nın kocasısınız değil mi?
Çocuk:Hı?
G:Hoşgeldiniz.
İnte:Puhahahhahahhaaa..O değil G sus allasen.

G ve ben topuklarımız toprağa bata çıka fotoğraf çekme telaşındayken;
Bir düğün teyzesi:Kızım çekil, göremiyoruz.(Popomu dürterek.)
İnte:Hı?
G:Haydi gel İnte oturalım en iyisi.
İnte:Dur dur şu masanın önünden çekeyim en iyisi.
Başka bir düğün teyzesi:Çekilir misiniz?
İnte:G yürü yürü kaçalım.
G:Dedim ben sana.
İnte:Arkadaşım evleniyor benim.İki dakika görmesinler bana ne.Çektim ki ben.

Canlarıma sonsuz mutluluklar..

Sepetimde Bebekler

5 yorum
Bisiklete binmek istiyorum.Önünde sepeti olan mor bir bisikletim olsa pek şahane olur.Atarım kendimi dağa bayıra denize..
Durmadan arabasını bir yerlere çarpan, sürten, yollarda kalıp imdat çağrıları yayan, beyaz atletli ve göbekli adamlarla yollarda bekleşekalan arkadaşıma (bugün itibariyle arabası abisi tarafından satıldı.) "bisikletin yok muydu senin?" dedim."Yok, ama bu gidişle arabam satıla satıla elimde ancak bisiklet alacak param kalacak." cevabını aldım.Hemen dedim ki "arkadaşım arkadaşım benim de zaten elimde ancak bisiklet alacak param var.Gel alalım ayağımız yerden kesilsin."
Sonra araya kırmızı emzikli, emziğiyle aynı renk tonunda ayakkabısı olan sevimlilik abidesi birşey girdi.Emziğiyle sırıta sırıta koştu bize doğru.Laf kaynadı gitti.Yanında sarışın yaşıtı.Sarışın yaşıtının suratına bakmadım.Pişmemiş gibi gelir sarışın çocuklar.Bak şimdi bunu buraya yazarken ne kadar pisliksin o da bir çocuk o da bir sevimli birşey diyorum kendime.Ama sevmiş numarası yapmak daha çirkin bir tavır gibi geliyor bana.
Ortaokul arkadaşım da dün doğum yapmış.Hafta sonu onu ziyaret edeyim en iyisi.Bisikletimin sepetine bebeği koyup gezdircem.Annesinin izin vereceğini sanmıyorum gerçi.En iyisi mi bir bisiklet alayım, bir de çocuk..
Ne çıkardım şimdi bu yazıdan.Hiçbir şey..
Her zaman anlamlı birşeyler karalanmaz.Aklımdan geçenleri döktüm bir seferde.Kelime hatası yapmışsam da geriye dönüp düzeltecek değilim..

Türk Blog Yazarları Toplaşıyor

2 yorum
Her ne kadar katılamayacağım(İstanbul'da yaşamamam sebebiyle) bir toplanma olsa da üyesi olduğum ve desteklediğim Türk Blog Yazarları üyeleri İstanbul'da bir buluşma düzenlemişler.07.07.2007 Cumartesi günü saat 16:00 da Taksim Me Gusta restoranına katılmak isteyenleri bekliyorlar.Ben de gideyim blog yazarlarıyla tanışayım, fikir paylaşımında bulunayım, eğleneyim, coşayım, hoptiri hoptiri diyorsanız şu elektronik davetiyeyi cevaplamanızdan başka bir şey yapmanız gerekmiyor.
Yok ben bu ortamı kaçıracağım, her zaman yapabileceğim etkinlikleri cumartesi günü yapmayı seçiyorum diyorsanız da şurdan birşeyler seçebilirsiniz.Siz bilirsiniz..