Blogun Dirilişi

BöH!
Süper sonik hızda yazan bir blogger olmadığımı biliyordum zaten ama bu kez durumu hakikaten abarttım.İlk önce sevgili Goddess Artemis sonra da sevgili volkanalabaz'ın adeta dürtmesiyle kendime geldim.Kendilerine öpücükler sevgiler efendim:)Öne sürebileceğim hiçbir durum yok aslında.Şununla uğraştım da yazmadım gibi hikayeler bana da inandırıcı gelmez zaten.İnsan gün içinde 10 dakika bile durup bulunduğu anın dışında şeyler düşünmez mi? Bu tarz bahaneler biraz da söylenme zorunluluğu varmış gibi hissedildiğinden söylendiği için başvurmayacağım bunlara.
1 Ocak'tan beri kendime eğitime adadım.(Şu anda yazarken farkettim ki elimi yakmışım.Nasıl olduğunu hatırlamıyorum.) Mesleğime dair faaliyetlerde bulunup unutulup gitmekte olan bilgilerimi güncellemeye başladım.Biraz daha derinlemesine tabi ki.İnsanın mesleki açıdan körelmeye başladığını hissetmesi kadar acı bir durum yok benim için.Biraz da çalıştığınız sektör bunu belirliyor sizin elinizde olmadan.Son dönemlerde sağlık sektöründe yapılan saçma sapan değişiklikler ki bunlar zırvalıktan ibaret, bu bendeki körelmenin kaynağı diye düşünüyorum.Bunları yapma zorunluluğumun da malesef farkındayım ama kendimi bunlara kaptırmadan asıl görevimin ne olduğunu tekrar hatırladım ve hatırlatmaya başladım.Katıldığım eğitimlerin benim için ne gereği olduğunu kavrayamayan iş çevreme iki tokat atmak istedi süper tukinya ama inte bunun yerine iki çift laf etmeyi daha uygun buldu.Zira bu laflar da tokat etkisi göstermiştir diye düşünüyorum.
22 Şubat'ta yeni bir eğitime daha gideceğim.Anlam veremeyen zihniyetlere inat:) Böyle söyleyince aklıma düştü birden.(Konudan konuya geçiyorum ama uzun süredir yazmamış olmama verin bu dengesizliğimi)Ailemin bu konudaki desteğinden ötürü o kadar gururluyum ki.Onların varlığından dolayı tekrar şükrediyorum.
Bu muhteşem şarkıyı da azmimi ve hırsımı körükleyen çaresizlere armağan ediyorum büyük bir keyifle:) Ah söyleyecek daha çok sözüm var sağlık çalışanlarına ama şarkıdan sonra birşey ifade etmeme gerek kalmayacak..

8 yorum :: Blogun Dirilişi

  1. Harikasın! Barış Manço'dan Kazma'yı podcast için seçmene dağıldım resmen! Çok komik :o)

  2. Sayenizde döndük efenim:) Öpücükler..

  3. Ha bir de podcast olayında eline su dökemem bunu da ekleyeyim dedim:)

  4. Bak ben de, yine podcast yayımladım. Bayılacaksın bu valse: Pazartesi Kar Tatili, Bir Vals, Bir Masal, Bir Grevin Sonu ve Yeni Blog Keşiflerim

  5. İnan bana bugün aldığım en güzel haberdi. Ne güzel. Bende geçen ay bırakmıştım hatta son yazımı yazıp veda edecektim. Hem anlamadığım bir bıkkınlık bir yorgunluk vardı bir buçuk ay kadar yazı yazmamışım blogu günlerce açmıyordum. Türkiye lafı bile duymak istemiyordum. Ama sağ olsun goddes artemis’in bir lafı yetti ‘’Bir kişi için bile olsa yazmalıyız ‘’ Bende şimdi ilk önce kendim için yazıyorum takılıyorum bir anda büyük bir heves. Umarım artık senin içinde işler yoluna girer, girmiştir. İnsan inan özlüyor tuhaf bir şey ama buraya gelip hala yazı yazmamış cıkcıckcık diyorum. Kendine iyi davran sevgiyle.

    Adsız

    1:57 ÖÖ

  6. Hemen bakıyorum Artemisim.Bayılıyorum ben podcast olayına.Senin seçimlerine olan düşkünlüğümü de tahmin ediyorsundur artık:)
    Volkan aynı senin yaşadığın bıkkınlık haliydi sanırım benimki de.Eve geldiğimde beynim çok yoğun oluyordu.Bu bıkkınlıktaki ana neden bu.Yazmayı bırakmadığımı biliyordum ama:) Tüm ailene ve sana sevgiler..

  7. Canım sen nerelerdesin yahuu,öldünmü kaldınmı,merak ettirdin kendini.Kaçıncı defadır giriyorum bloğuna bakıyorum hep aynı konu F5 yapıyorum hala aynı konu,demek ki sende sorun yok Şevval diyorum :)) Özlettin yaa,iyimisin?Herşey yolundamıı? :)

  8. Şevvalcim 19 şubattaki yazıyı yazdıktan sonra şehir dışına çıkmıştım..Döndüm şu an itibariyle..Şimdilik birkaç ay sabitledim kendimi:)