"Be" Demek Ayıp Değildir

0 yorum
"Be" li konuşmak bakın ne kadar şirin ve yerinde olabiliyor..Kullanmaktan pek de memnun olmadığım gsm operatörünün bize sunduğu güzellikten faydalanıyorsak nankörlük etmeyelim.Sevdiğimiz yönünü de sergileyelim.
Off be dediğimiz anlarda:

Sen Misin Şımaran

2 yorum
Neyine şımarır bu bünye kavrayamadım dostlar.Bir önceki yazıda neymişim ben öyle.Oh iyi de etmişim orası ayrı da, iki gün densiz densiz kıvrıldıysak koltukta cezası bu mu olmalı? Biraz ağır olmadı mı? Bir önceki yazıyı yayınladığım o günden beri ne zihinsel ne fiziksel huzuru yakalayamadım şu güne kadar.Şu gün itibariyle yine pazartesiye kadar özgürüm.Ya da öyle sanıyorum kendimi şu an onu da kavrayamıyor sersem kafam.Zihnimizi yeterince hırpalamışken bir de bedenimizi hırpaladık dün tüm inteler.Tüm kişiliklerim birden yaptık bunu.Hani anlatıyorum ya arada gün daha başından ters gidiyor bazen, sakarlıklarımın sonucunu dolabın arkasında katilden saklanan kurban gibi bekliyorum.Dün yine bu klasiklerden birini yaşadım.İş bir an önce bitsin diye kermit gibi çalkalarken kendimi lönk sesini duydum kendimden.Yine kendimi futbolcu mu sandım ne sandıysam başımı geçirdim ismini vermek istemediğim bir yerlere.Hani anlamazsınız ya başınıza böyle bir şeyin nasıl geldiğini? Nasıl düştüğünüzü, nasıl tekrar ayağa kalktığınızı sorgularsınız ya.Ağrıdan gözümden yaş gelirken birkaç saniye içinde sorguladım yine bunları.Çalışma arkadaşımın verdiği tepki de şu an bile hala güldürüyor beni.Lönkten sonra duyduğum şuydu:"AaaaaAAaaa kafa travması!" Ahahahhah..
Sonrasında göz kapağımın gözüme yaptığı baskıyı hissedene kadar devam ettim çalışmaya.
Böyle bir olay yaşadıktan sonra durumu değerlendirmeyi sağlayan belirti insanların size baktıklarındaki yüz ifadeleridir.Kendiniz birşey hissetmiyorsanız etrafınızdakilerin size baktıktan sonraki ifade değişimlerine dikkat edin.Herşeyi açıkça anlamanızı sağlıyor:)
Sağlıcakla kalın.Mutlu hafta sonları:)

Bir Nevi Meditasyon

10 yorum
Haftalardır özlemini çektiğim ev keyfime nihayet ulaşabildim.Kanepeyle bir olmayı nasıl da özlemişim.Aslına bakarsanız beni kanepeden kazımaları gerekene dek kalmak istiyorum bu halde.Ama biliyorum ki beni bu hafta pc koltuğundan kazıyacaklar.Bunu bildiğimden de istediğim şımarıklığı yapmaya ayırdım bu hafta sonumu.Kahvem, sigaram, mutfakta soyup zaman kaybetmeden yenecek kıvama getirdiğim mandalinalarım, tüm kumandalar, içmeyi unutmayayım diye koca bir bardağa doldurduğum suyum önümde zap yapıyorum, oyun oynuyorum, müzik dinliyorum.Ben ne zaman sessizlik istersem o zaman susturabiliyorum herşeyi bugün.
Keyfimi ne sabah çalan telefon, ne hastaneye çağıranlar ne de tadilat yapan komşum bozamadı bugün.Telepatiyle sanırım komşunun icabına baktım, tadilat kısa sürdü.Arayanın beni uyandırmaya çalışan babam olduğunu bildiğimden kılımı kımıldatmadım (ha sonradan bilerek açmadığımı söyleyince dalgasını geçti o ayrı), hastaneye de çağırma sebeplerine gitmemi gerektirmeyecek çözüm önerileri söyledikten sonra keyfime devam ettim.
Bu yazdıklarıma çalışmaktan kendini kaybetmiş, hafta sonu ya da tatil kavramını çoktan yitirmiş kişilerin sinir olacağını biliyorum:) Ama bir günü kendilerine ayırıp, keyiflerini kaçıran her türlü konudan zihinlerini uzak tutup, sadece zevk aldıkları aktivitelerle bir günlerini geçirmeleri aslında çok da zor değil.Hem fiziksel hem zihinsel yönden arada kaçamak yapmaya ihtiyacımız var.Hem bu kaçamaklar çalışma saatlerimizdeki verimimizi de arttırır.Bunu yapmaya niyetlenenlerin işlerini kolaylaştırayım biraz.Bu aralar neşeme neşe katan bir şarkıyla: